Trabzon tarihi iyi bilmek lüzumu görmeyen, her vatandaş mutlaka kaybettiği özüyle yüzleşecektir.
Bu çok net olmakla birlikte, Trabzon’da ciddi ecdadın eserleri kıyımı yapılmakta olduğunu ifade etmek istiyorum.
Neden ve niçinlerin sorgu dışı bıraktırıldıgı gerçeği ile, farklı bir senaryo ile karşı karşıya olduğumuz bilinmelidir. Trabzon’da tehlikeli oyun olarakta adlandırdığımız bu tezgahın içinde, bu ilde kamu hizmetinde bulunan ilgililer olduğu gibi, önayak olan bazı stk lar ile, tarihçi adı altında, nokta nokta bu şehrin mili tarihini, ecdadın eserleri üzerinde planlı bir, art niyetli kişilerin olduğu mevcuttur.
Bu belirtileri doğrulamak içinde olmayanlar, herkes bu vicdanı büyük konunun sorumlularıdır.
Trabzon’da, çok net gözlenen yıkım projesi içinde olanların, ciddiyet dışı söylemleri , turist mantığı yattığı ile şekillendiği, bu meyanda gelen turist bu şehri kalkındıracak düz taban ifadeleri ise, hezimetin ve ecdat yadigarları görmezden gelinmesi aynı mana taşımaktadır.
Son elli yıl içinde, Trabzon’da ikiyüz kırkaltı ecdadın eserleri, zamana yayılarak planlı ve proğram dahilinde yok edilmiş,ettirilmiştir.
Bu özümüz, gecmişin geleceğe yol göstericilerimiz içinde camiler, mescitler, hanlar, hamamlar, su kemerleri, çeşmeler, tarih içinde hizmeti bulunmuş resmi kurumlar, çarşılar, özelliği yüksek evler, konaklar,ecdat mezarlıkları vs. tek tek yoklar listesine girmiştir.
Bu büyük ihanetin dahilinde bulunan, art niyetli hesabın baş sorumluları, Trabzon’da kiliseler, manastırlar misyonerlik ile ilgi içinde olan yabancı eser konaklar’ın inşa ve onarımını sağlamak için çok sayıda mimar,mühendis, teknik eleman ve çalışanları bu büyük tezgahı oluşum dahilinde yapmaktadırlar. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından, yerel kurumları ile büyük çalışmalar süratle ve titizlikle sürdürülürken, diğer taraftan vicdanları derinden yaralayan, ecdadın eserleri zamana yayılarak, pilanlı yok ettirilme calışmaları , her vatanseverin derin infialinde yerini almıştır.
Sorun büyük, hesabı büyük olan bu tezgahın, bilerek veya bilmeyerek içinde olanlar, yerel idarecilerin, içi boş sürekli dillerine dolandıkları bir samimi olmayan sözleri ise şudur. “Fatih’in fethettiği, Yavuz’un yirmi iki yıl valilik yaptığı,Kanuni’nin doğduğu, Atatürk’ün üç kez geldiği kadim şehir Trabzon. “
Evet, içi boş bu ifadeler malesef, bu müstesna şehrin insanların yüzüne baka baka söylem haline getirilmiştir.
Trabzon’un yöneticileri başta vali, büyükşehir belediyesi, merkez ortahisar belediyesi, bu şehrin hizmetinde olması gereken tüm vekiller, bu şehir’de hususiyet elde etmiş bakanlar ildeki siyasi parti temsilcileri, bütün STK’lar bu vebalde hak sahibidirler yani sorumludurlar.
Trabzon’un, turist gelecek kasalar dolacak, tek gelirimiz turizm diye bu ilde ortam oluşturanların, art niyetliler’in tamamı ayrım gözetmeksizin misyonerlik yapmaktadırlar.
Selçuklu, Osmanlı özetle Türk eserleri yok edercesine yapılan art niyetli çalışmaların gölgesinde, turizm haftası diye adlandırılan bu etkinlik aslında, akıl ve mantığın kabul etmediği, edemediği bir hezeyanın resmiyete dökülmesinden başka bir anlam taşımamaktadır.
Sonuç itibariyle, Trabzon ve ilçeleri ile bir bütün olarak gördüğümüz bu durumda, herkesin içinde kaybolacağı, ihanet ortamına dur denmeli, kendi ecdadına sahip çıkmak için ne gerekiyorsa yapılmalıdır. Aksine bu onurlu gecmişe ihanet etmek, ömrümüzün sonuna kadar taşıyacak olduğumuz büyük bir vebalinde peşinden gitmek olur.
Özümüz yol göstericimizdir, bu yöne hizmet verilmelidir, turizm geliri safsatasının arkasına sığınarak bu ihanete ortak olunmamalıdr.
Nevzat YILMAZ
[email protected]