Evet, bazen yaptığımız birçok işi geride bıraktığımızda,gelecek için planlar yaparız,iyi ve kötüyü tahlil etmeden.
Vardığımız son durumu düşünmeden kabullendigimiz aşamada, karşımıza koca bir kaos çıkacağını idrak etmeden güne başlarız.
İşte, bugün ülkemizde yaşanan ciddi bir sağlık sıkıntısı olduğu gibi.
Dünyayı saran, ülkemizdede ciddi tahribat yapan bir salgın ile karşı karşıyayız.
Ekonomiyi altüst eden,ucu açık bir kabusa teslim olmuş durumdayız, yarın kimi hedef alacak belli değil,dibe doğru gidiyoruz.
Karşılığı olmayan, dünyanın boğuştuğu virüs’ün ön tedbiri,resmi olarak aşıdır, ardından sıralanan maddeler var.
Ondört madde ile sıralanan bu önlemler mutlaka alınmalıdır,aksine aşının güveni ile bu illetten kurtulmak mümkün değildir.
Hal böyle iken,yani diken üstünde yürüyor olduğumuz bu ortamda, ülkemizde ciddi duyarsızlık ile karşı karşıyayız.
Neden ve niçinlerin dahi sorgu dışı kaldığı bu ortamdan kurtulmak için,kerkesin tartışmasız kuralları uygulaması gerekmektedir.
Ancak, tüm bu ön yakarışın bilinç dışı uygulama dışına itildigini üzülerek ibretle takip ediyoruz.
Trabzon’da maalesef,kamu hizmetini ifa eden kurumlar,bizleri bu hezeyana ortak ederek, kural dışı icraat sergiledikleri gözlenmektedir.
Trabzon’un vali başkanlığında oluşan bir pandemi kurulu var,bu pandemi kurulu neden uygulanması imkansız, ciddi sıkıntı oluşturacak etkinliklere onay veriyor.
Trabzon’lu İçişleri bakanının ilindeki, önlemler böylemi olmalı idi, hayır vede çok yanlış.
Bu duyarsızlık ile, hastanelerde yer kalmadı, ölümler arttı,çok sayıda virüslü hasta,tedavi edilmeyi beklerken, üstüne eklenen, Trabzon’daki sosyal etkinlikler neyim nesidir.
Vali,bu ilin birinci dereceden sorumlusu olduğu halde,bu kaosun oluşmasında önlemleri neden aldırmamaktadır,yoksa kasıtmı var.
Aynı zamanda, Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nin, önlemler kapsamında, aşılı ve aşısız binlerce kişiyi,maske ve mesafe gözetmeksizin,kural dışı, sürekli etkinlik içersinde olunması nederece doğrudur.
Bu olayın, ciddiye alınması gereken en önemli husus olduğunu dikkate alalım, giden bir can,bizim vicdanımız içersinde kaybettiğimiz bir parça olduğunu unutmayalım.
Nevzat YILMAZ