tha – Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO)tarafından, Fiskobirlik’e (FKB) verileceği açıklanan 10 bin ton kabuklu fındığın serbest piyasa koşulların uygun olmadığı ve de haksız rekabet yaratacağı iddia edildi.
Borsamız Meclis Başkanı ve Ulusal Fındık Konseyi (UFK) Başkanı Sebahattin Arslantürk yaptığı açıklamada; “TMO’nun özellikle Fiskobirlik’e hangi koşullarda 10 bin ton fındık vereceğini bilmiyoruz. Ancak bu rekabeti bozucu, serbest piyasa mantığına uygun olmayan bir tercihtir” dedi.
TMO alımlarının ve satış uygulamalarının fındık sektöründe haksız rekabete yol açmaması gerektiğini vurgulayan Sebahattin Arslantürk şunları söyledi:
“Rekabet şartları korunmalı. Haksız rekabete meydan verecek uygulamaların içinde TMO ve FKB tarafından girilmemelidir. TMO, Fiskobirlik’e hangi şartlarda fındık vereceği açıklanmalıdır. Sadece bununla kalmamalı aynı imkân, Türk fındığında katma değer yaratarak ihracat yapan tüm sanayicilere de tanınmalıdır. Fiskobirlik artık eskisi gibi bir üretici birliği, devlet adına alım yapan bir alım kurum değildir. Bir firma gibidir. O zaman FKB’ye 10 bin ton fındık tahsis etmek ayrımcılık ve imtiyaz anlamına gelir.”
Fiskobirlik’in her hangi bir tüccardan, ihracatçıdan ve sanayiciden farkı olmadığını söyleyen Arslantürk;“Biz bunu Fiskobirlik’i eleştirmek için söylemiyoruz. Bunu tüm sanayici, ihracatçının da bu ülkenin vatandaşı ve kurumları olduğunu hatırlatmak için söylüyoruz. Ortada eskiden olduğu gibi üreticiyi koruyan, üretici adına alım yapan Fiskobirlik yok artık. FKB’de diğer tüccar, sanayici, ihracatçı gibi piyasa koşullarına göre fındık alıp satıyor. Bu nedenle FKB’ye hangi şartlarda fındık verildiği kamuoyu ile paylaşılmalıdır.” diye konuştu.
İmtiyazlı satış haksız rekabete gireceğini özellikle vurgulayan Sebahattin Arslantürk; “Fiskobirlik’e hangi şartlarda veriliyor ise sanayici ve ihracatçıya da aynı şartlarda fındık verilmesi lazım. Sadece Fiskobirlik’e 10 bin ton fındık verilmesindeki amaç nedir? Bu yaklaşım serbest piyasanın rekabet kurallarına aykırıdır, haksız rekabettir. Öncelikle şeklini, koşullarını anlamamız gerekiyor. Piyasayı bozmadan şeffaf olunmalıdır. Şirketler, firmalar hepsi ülkemizin kurumlarıdır. Devlet; herkese eşit mesafede durarak ticari hayatın sağlıklı bir şekilde devam etmesini sağlamalıdır.” dedi.