Müslüman olan ülkemizde her yıl tüm İslam aleminde olduğu gibi bizde de Ramazan ayı kutlanır, mana ve işin özü itibarıyla hoşgörü ön plandadır, hoşgörüsüzlük düşüncede dahi yoktur. Sevgiler bu münhasır tazelenir. Güzellikler şekillenir gönüllerde… Bu durum var oluşumuza özettir her şeyden evvel.İşte bu güzellik ve sevgi ayı maalesef tam aksine hoşgörüsüzlük, sevgisizlik, yalancılık ve münafıklık ayı oldu. Ramazan feyzi ile şekillenen düşlerimiz bile farklı şekillerde kendine yer bulmuştur. Her aydan hayırlı olan Ramazanın diğer aylardan bir farkı kalmadı artık. Tüm bunlara çanak tutan çıkar ve menfaatler bu ayda daha belirginleşti, kendine zemin hazırladı.
Alışverişlerde bile kendisini gösteren bu olumsuzluk artık neyin tartışılacağını gözler önüne seriyor. Fiyatların yükseldiği, çürük malın satıldığı, başkasının yaşam hakkı yok sayılarak aşırı gürültülü eğlenceler yapılması, gecenin bir yarısında sözüm ona Ramazan davulcusu olduğunu iddia eden kendini bilmezlerin vatandaşı rahatsız etmeleri ve aynı özellikleri en acımasızca vatandaşın rahatsız edilmesinde sergileyen arabasının havasını atanlar ve daha bir çok olumsuzluklar bu ayda şekilleniyor.
Hangi ay olursa olsun hiç kimse bir başkasını rahatsız edemez. Vali ilin en üst düzey yetkilisidir. Kimse kimseyi rahatsız etme lüksüne sahip değildir. Bunu Vali, Belediye başkanı ve ilin asayişinden sorumlu İl Emniyet Müdürü iyi bilmelerine rağmen olumsuzluk son derece yükseklerde seyrediyor.
Tüm bu uyarıların odağında yetkililer görevlerini yapmaz iseler o olumsuzlukların giderilmesinde vatandaşın yaptığı münakaşanın boyutunu ve mesafesini kabullenmeleri lazım.
Nevzat YILMAZ
nevzatyilmaz@hotmail.com.tr