tha – Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti 39 kuruluş yıldönümü resepsiyonu 22 Kasım 2022 günü, Trabzon Akyazı Suvva Restaurant’da yapıldı. Etkinliğe Trabzon Valisi İsmail Ustaoğlu, Askeri ve mülkü erkan,İlçe Kaymakamları, Gaziler Derneği Yöneticileri, Trabzon Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ersen Küçük , gazeteciler,sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve çok sayıda davetli katıldı.
Resepsiyonda, aygı duruşu ve İstiklal Marşının ardından, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Trabzon Konsolosu Erek Çağatay bir konuşma yaptı.
Çağatay konuşmasına, “İstanbul’da meydana gelen hain terör saldırısını şiddetle kınıyor, hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum.
Tüm Türk Ulusuna geçmiş olsun dileklerimi aktarıyorum” diyerek başladı.
“Kıbrıs Türk halkının kendi kaderini tayin hakkını kullanarak ilan ettiği, geleceğimizin teminatı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 39.yıl dönümünü kutlarken, Ulu Önder Atatürk’ü saygı ve minnetle anıyorum. En karanlık yıllarında Atatürk ilke ve inkılaplarından şaşmayan Kıbrıs Türk halkı, onun çizdiği yolda, sonsuza dek yürümeye ant içmiştir” diyen Çağatay, “Kıbrıs Türk halkı, bugün çatısı altında güven ve huzur içinde egemen ve özgür bir halk olarak yaşamakta olduğu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne, Rum Yunan ikilisi tarafından adada Kıbrıs Türk’üne yapılan insanlık dışı saldırı ve haksızlıklara karşı yıllarca verdiği zorlu varoluş mücadelesinin ardından kavuşmuştur. Bu anlamlı günde özgürlük mücadelesi liderimiz Doktor Fazıl Küçük’ü, Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Raif Denktaş’ı ve dava arkadaşlarını minnet, şükran ve rahmetle anmak istiyorum” şeklinde konuştu.
Çağatay konuşmasına şöyle devam etti:
“Kıbrıs Türk halkı, asırlardır sürdürdüğü Kıbrıs’taki varoluş mücadelesini tam 39 yıl önce Kurucu Cumhurbaşkanı merhum Rauf Raif Denktaş’ın liderliğinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’yle taçlandırmıştır. 15 Kasım 1983’te devletine kavuşan Kıbrıs Türk halkı hiçbir haklı nedene dayanmayan ambargolar altında olmasına rağmen gerek ticari ve iktisadi alanda gerekse sosyal, kültürel ve siyasi alanda dünyadan kopmayarak her geçen gün kalkınmaya devam etmek için mücadele vermektedir.
Devletinin 39’uncu yılında Kıbrıs Türk halkı, nüfusunun yüksek eğitim düzeyi, uluslararası tanınan üniversiteleri ve gelişmekte olan ekonomisiyle ileriye güvenle bakmaktadır. Unutulmamalıdır ki devlete ve geleceğe olan bu güvenin teminatı anavatan Türkiye’nin hiçbir zaman esirgemediği maddi ve manevi desteğidir. Anavatan Türkiye’ye mücadelemizin her aşamasında yanımızda olduğu için müteşekkir olduğumuzu ifade etmek isterim.
Kıbrıs Türk halkı olarak adada adil ve kalıcı bir anlaşmaya varılması hususundaki iyi niyetli ve yapıcı tutumumuzu her zaman olduğu gibi şimdi de sürdürmeye devam etmekteyiz. Bu bağlamda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Kıbrıs’ta mevcut olan iki devletin egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsünün güvence altına alınacağı bir zemin temelinde adil ve sürdürülebilir bir anlaşmaya ulaşılabileceği tezini Türkiye Cumhuriyeti’nin büyük desteğiyle Birleşmiş Milletler nezdinde kayda geçirmiş ve tüm dünyaya ilan etmiştir.
Kıbrıs meselesinde adada var olan gerçeklere dayalı kalıcı bir anlaşmaya Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsünün güvence altına alınmasıyla varılabileceği aşikardır. Ancak bu sayede taraflara özgürce müzakere edilmiş ve karşılıklı kabul edilebilir bir ortaklık ilişkisi oluşturmak için yeni bir zemin sunulmuş olacaktır. Ve sadece adadaki Kıbrıslı Türklerin ve Kıbrıslı Rumların menfaati ve geleceğine değil, aynı zamanda bölgedeki denge ve istikrarına da katkı sağlanacaktır.” dedi.
Türkiye’nin her yerinden yavru vatana,Yavru vatan’danda Türkiye’ye ciddi bir ilgi olduğunu belirtmekte fayda var.
Etle tırnak gibi olan,Anavatan ve yavru vatan Kıbrıs Türkiye’nin gözbebeği konumundadır.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde çok sayıda Trabzonlu işadamı, akademisyen ve vatandaş mevcut olmakla birlikte, bugün bu sayının çoğalmayla birlikte ciddi bir büyüme olduğu belirtilmektedir.
Trabzon’dan, Osmanlı döneminde, Cumhuriyet ilanından sonra ve yakın tarihlerde adaya yerleşen ailelerin Çaykara,Of, Köprübaşı, Sürmene, Akçaabat, Şalpazarı ve Vakfıkebir’den giden ailelerin, Trabzon’dan bağları çok üst seviyededir.