tha – Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası’nın (TTSO) otomotiv ve nakliyat firmalarının yer aldığı 14. meslek komitesinden meclis üyesi Önder Reis, uluslararası nakliyecilerin talep ve önerileriyle ilgili açıklamalarda bulundu.
“ULUSLARARASI NAKLİYE SEKTÖRÜNDEN 15 BİN KİŞİ GEÇİMİNİ SAĞLIYOR”
Ulaştırma Bakanlığı 11. Bölge Müdürlüğü verilerine göre 61’i Trabzon’da olmak üzere Doğu Karadeniz Bölgesi’nde 121 tane uluslararası nakliye firması bulunduğunu vurgulayan TTSO Meclis Üyesi Önder Reis, “Bölgede ayrıca 3 bin 867 adet çekici, 4 bin 807 adet yarı römork faaliyet göstermektedir. Bölgemizde 1.5 milyar liralık yatırımın bulunduğu uluslararası nakliye sektöründen 15 bin kişi geçimini sağlamaktadır” dedi.
“İHRACAT ÜRÜNLERİMİZİ YABANCI PLAKALI ARAÇLAR YURTDIŞINA TAŞIYOR”
Önder Reis, “500 milyar dolar ihracat hedefine emin adımlarla yürüyen ülkemiz, ihracat ürünlerini yurtdışına göndermek üzere maalesef hizmet ithalatı yapmaktadır. Ülkemizde ve bölgemizde bulunan nakliye firmaları arasındaki rekabet şöyle dursun, asıl rekabet ülkemizin ihracat ürünlerini yurtdışına taşıyan yabancı plakalı araçlardır. Döviz kurlarına bağlı olarak yeni ve ikinci el araç fiyatları iki katına çıkmış, yatırım maliyeti yüzde 100 oranla artmıştır. Ayrıca personel kalitesi düşerken, personel maliyeti artış göstermektedir. Akaryakıt fiyatları, lastik fiyatları, kasko ve trafik sigorta primleri, araç muayene harçları, motorlu taşıt vergileri, servis, yedek parça ve araç bakım giderleri de işletme maliyetlerini sürekli olarak arttırmaktadır. Bu durum araçlarda haksız rekabete yol açmakta, yabancı plakalı araçları ülkemizde avantajlı hale getirmektedir” diye konuştu.
SEKTÖRÜN TALEPLERİNİ DİLE GETİRDİ
TTSO Meclis Üyesi Önder Reis, tüm bu gelişmelere bağlı olarak uluslararası nakliye sektörünün talep ve çözüm önerilerini sıralarken şu ifadeleri kullandı:
“Yıllık yapılan araç muayenesinin 1000 TL olan harcı düşürülerek süresinin 2 yıla çıkarılmalıdır. Kazancıyla bağlantılı olarak gelir vergisi, kurumlar vergisi ve KDV ödeyen şirketin araçlarından ayrıca motorlu taşıtlar vergisi alınmamalıdır. Trafik polislerimiz, yabancı dil sorunu yaşayacağını düşünerek yabancı plakalı aracı durdurmayarak evrak ve takograf kontrolü yapmama alışkanlığından vazgeçmelidir. Otoban ve köprü ücreti ile trafik cezası ödemeyen yabancı plakalı aracın yurtdışına çıkmasına müsaade edilmemelidir. Sarp Sınır Kapısına akaryakıt pompası kurularak, Kapıkule’de olduğu gibi yurtdışına çıkacak araçlara akaryakıt tahsis edilmesiyle dövizin ülkede kalması sağlanmalıdır. Primi kasko primi ile yarışan zorunlu mali trafik sigorta primine manevi teminat eklenmelidir. Sürücüye iş imkânı sağlayan işverene malen sorumlu sıfatıyla işçisi yük edilmemeli, sürücünün hatasından kaynaklanan kazalarda maddi ve manevi sorumluluk sürücünün olmalıdır. İş Kanununda nakliyecilerle ilgili düzenleme yapılarak işveren sürücüsü karşısında mağdur olmaktan kurtarılmalı, sürücüsüne aracından kazandığı paradan daha fazla tazminat ödemek zorunda bırakılmamalıdır. Yatırım maliyetini hafifletmek amacıyla uluslararası nakliyecilere taahhütlü olarak KDV ve ÖTV’siz araç alabilme imkanı sağlanmalıdır. Ulaştırma Bakanlığımız tarafından yabancı plakalı araçlara sağlanan geçiş belgeleri hususunda daha katı bir tutum sergilenmelidir. Karayolu Trafik Yönetmeliğinin uygulanmayan 128. maddesinde karayolunda seyredecek araçların gabari ve ağırlıkları belirtilmiş olup, yönetmelik uygulanmalıdır. Karayolu taşımacılığının can suyu sosyal tesisleri, parkları, tamir-bakım-onarım servisleriyle şehrimize bir lojistik üssü kurulmalıdır. Sınır kapılarına devlet adına döviz büroları kurulması sağlanarak memurların kendi inisiyatifiyle belirlediği döviz kuru üzerinden nakliyecinin ve vatandaşın dövizini bozarak haksız kazanç sağlanmasının önüne geçilmelidir. Dünyanın 19’uncu büyük ekonomisine sahip ülkemizin ihracatçısı ve nakliyecisinin çıkarılacak kanunlar ve lobi faaliyetleriyle Asya ve Ortadoğu’da hak ettiği saygınlığı kazanması sağlanmalıdır. Araçlar arasında akaryakıt transferi yapan firma sahibine kaçakçılıktan işlem yapılmamalıdır. Olağanüstü hal, savaş, doğal afet ve salgın hastalıklarda önemi ve değeri anlaşılan, yalnızca bu zamanlarda alkışlanan nakliyecinin hakkı teslim edilerek toplumsal bilgilendirme yapılmalıdır.”