tha – Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası’nın (TTSO) Mart ayı meclis toplantısı, Meclis Başkanı M. Şadan Eren yönetiminde pandemi süreci önlemleri kapsamında video konferans yöntemiyle gerçekleştirildi. Meclis toplantısında 31 Mart 2021’de sona erecek olan Kısa Çalışma Ödeneğinin süresinin uzatılması istenirken, kamu kurum ve kuruluşlarının pandemi döneminde şehirlerindeki işletmelerden alımlarını yapması gerektiği ifade edildi. Ayrıca tüm kesimlerin 26 sivil toplum örgütünün çağrısı olan Karadeniz’de Mavi Seferberliğe uymasının gerekliliği dile getirildi.
EREN: YENİ YAPILANDIRMALAR VE ERTELEMELER İŞ DÜNYASININ BEKLENTİSİDİR
TTSO Meclis Başkanı M. Şadan Eren, Şubat ayı meclis toplantısında yaptığı konuşmada, “Yarın akşam idrak edilecek Berat Kandilimizin hayırlara vesile olmasını diliyorum. 18 Mart Çanakkale Zaferimizin yıldönümünü kutluyor, aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum” dedi. Eren sözlerini şöyle sürdürdü:
“Pandemi süreci, maalesef başlangıçta tahmin edilenden çok daha uzun sürdüğü gibi, gelinen noktada, tüm dünyayı yeni bir yayılım dalgasının tehdidi altında bırakmıştır. Ülkemizde de durum pek iç açıcı ilerlememekte günlük vaka sayıları artmaktadır. Bu yüzden tedbirlere uyma noktasında her zamankinden daha dikkatli olmalı, uymayanları da uyarmaktan çekinmemeliyiz. Salgın sebebi ile her sektör çeşitli zorluklar ile mücadele ederken, şehrimizin çok riskli bölgede oluşu sebebiyle masa hizmeti veren işletmeler kapalı kalmış, artık sıkıntılarını aşamaz hale gelmişlerdir. Mart ayı itibarı ile 7256 sayılı kanun ile ertelenen kamu alacakları ve vergilerin ödeme günleri de gelmiştir. Fakat pandeminin artarak sürmesi, bu ödemelerin yapılmasına imkân vermemektedir. Yeni ertelemeler, yeni yapılandırmalar; esnafımızın, tüccarımızın, sanayicimizin işletmelerini yaşatma adına mecburi beklentisidir. Ayrıca mart sonu bitirileceği açıklanan Kısa Çalışma Ödeneğinin de sürdürülmesi mevcut şartlarda iş dünyamızın talebidir. Şehrimizdeki sivil toplum örgütlerinin katılımı ile odamız organizasyonunda gerçekleştirilen Karadeniz’de Mavi Seferberlik çağrısına halkımızın özen göstermesini diliyor, açıklanan taleplerin karşılık bulmasını umut ediyorum. Turizm, şehrimizin son yıllardaki önemli gelir kaynağıdır. Ramazan sonrası başlayacak olan sezona vaka sayılarını düşürerek girebilmemiz büyük önem arz etmektedir. Aşılanmada öncelikli kişiler arasında olmak turizm işletmecilerimizden ve rehberlik hizmeti veren turizmcilerden gelen taleplerdendir.”
HACISALİHOĞLU: MAVİ SEFERBERLİĞE HERKES KATKIDA BULUNMALI
TTSO’nun Mart ayı faaliyetlerinin yer aldığı videonun izlenmesinin ardından söz alan Yönetim Kurulu Başkanı M. Suat Hacısalihoğlu, “Çanakkale Zaferimizin 106. Yıl dönümünü kutluyor, bu vatanı bizlere bırakan Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını rahmetle ve minnetle anıyorum. Berat Kandilimizin de hayırlara vesile olmasını diliyorum” dedi. Hacısalihoğlu, önceki gün 26 sivil toplum örgütüyle birlikte yaptıkları Karadeniz’de Mavi Seferberlik Çağrısı ve sektörlerin talepleri hakkında da meclis üyelerine bilgi verdi. Hacısalihoğlu, herkesi Mavi Seferberliğe katkıda bulunmaya davet etti. Hacısalihoğlu taleplere ek olarak 31 Mart 2021’de sona erecek olan Kısa Çalışma Ödeneği süresinin de uzatılması gerektiğini vurguladı.
KAMU KURUMLARINA ‘ŞEHRİNDEN SATIN AL’ ÇAĞRISI
TTSO Başkanı M. Suat Hacısalihoğlu, pandemi nedeniyle her kesimin zor günler geçirdiğini ve her türlü desteğe ihtiyaç duyulduğunu vurgulayarak, kamu kurumlarının ihtiyaçlarını bulundukları şehirdeki işletmelerden görmesi gerektiğinin altını çizdi. Hacısalihoğlu, şunları söyledi:
“Üretim, istihdam, ihracat kısaca ticaret ve sanayicilik önümüzdeki dönemde son derece zor bir konu olmaya devam edecek. Bu zorlu dönemde sıkışan şehir ekonomilerine nefes aldırmak her kesimin görevi olmalıdır. İş dünyası olarak, şehrimizdeki işletmeler adına kamu kurumlarımızdan bu olağanüstü dönemde taşın altına ellerini koymalarını bekliyoruz. Covid-19 tedbirleri nedeniyle şehrimizde bir yılı aşkın süre kapalı ve hiçbir faaliyet gösteremeyen birçok işletmemiz var. Bu tek başına işletmelerimizin kaldırılabilecek bir sorun değildir. Şehir ekonomisi adına merkezi hükümetin aldığı tedbirlerin yanı sıra yerel yönetimler ve kamu kuruluşlarımızdan da beklentilerimiz var. En azından kamu kurumlarımız harcamalarında duyarlılık göstererek şehrimizdeki işletmelerimizden alımlarını yapmalarını öneriyoruz. Şehir ticaretinde meydana gelen hasarı en aza indirgemek için kamu harcamalarında izlenecek politikalarla pozitif ayrımcılık yapılması zor durumdaki işletmelerimizin yeniden ekonomiye kazandırılmalarını sağlayacaktır. İşletmelerimizi kurtarmada alınacak bu kararlar şehir ekonomimizin yönünü belirleyecektir. Bu politikalar devreye alındığında Covid-19 nedeniyle geçtiğimiz yıldan beri kilitlenen şehir ekonomisi rahatlayacaktır. Üretim, istidam başta olmak üzere ticaret ve sanayiyi hareketlendirecek ve ihracatımızı güçlendirecektir.”
“KAMU KURUMLARI ŞEHİRLERİNE POZİTİF AYRIMCILIK YAPMALIDIR”
Covid-19 nedeniyle küresel alanda olduğu gibi şehir ekonomilerinde de kaynak sıkıntısı çekildiğini vurgulayan Hacısalihoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şehir ölçeğinde meydana gelen GSYİH ve istihdam kayıpları derin bir yaranın açılmakta olduğunun bir göstergesidir. Geride kalan bir yıllık süreçteki mevcut kayıplarımız unutulmadan ekonomide tahribata karşı yerinde yeni ve acil kaynaklar yaratılmalıdır. Büyük krizlere karşı göstereceğimiz iyi yönetişim ile başarılı sonuçlar alabiliriz. Kamu özel sektör işbirliğinin şehir ekonomisinde üretimin sürdürülmesinde, istihdamın korunmasında, ihracatın artırılmasındaki ve sorunlarımızın dayanışma ruhu ile aşılmasını sağlayacaktır. Kamu kurumlarımızın şehrimizdeki işletmelerimizden alım yapmaları durgunluğu sona erdirmeye yetmemekle birlikte en azından acilen gerekli olan kaynak sıkıntısının hızlıca hayata geçirilmesi şehir ekonomilerine yardım edecektir. Bir kamu kurumunun bulunduğu şehrin ekonomisine pozitif ayrımcılık yaparak sahip çıkması gerekiyor. Şehir ekonomisinin canlandırılması için sorumluluk almak ve eyleme geçmemiz gerekiyor. Değişen ortama tam zamanında uyum göstererek şehir ekonomilerinin diri olmalarına katkı sağlamalıyız.”