Nefes darlığı, soluk alıp verirken ıslık sesi çıkması, özellikle sabaha karşı artan öksürük, göğüste sıkışma ve batma hissi gibi belirtilerle ortaya çıkan astım, ülkemizde her 12 yetişkin ve 8 çocuktan birinde görülüyor. Yaşam kalitesini önemli ölçüde azaltan hastalık, uygun tedavi ve yakın takip sayesinde kontrol altında tutulabiliyor. Memorial Ankara Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü’nden Prof. Dr. Metin Özkan, “3 Mayıs Dünya Astım Günü” öncesinde astım ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.
Belirtileri kişiden kişiye değişiyor
Astım, alınan nefesi akciğerlere ulaştıran hava yollarında daralma, şişme ve fazladan mukus salınımına bağlı olarak ortaya çıkan kronik bir hastalıktır. Hava yollarındaki bu daralmanın nedeni mikrobik olmayan bir tür iltihabın hava yolu duvarını şişirmesidir. Hastaların normal yaşantılarına devam edebilmeleri için astımın kontrol altına alınması gerekir. Hastalığın belirtileri kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Belirtiler bazı hastalarda sürekli görülürken, bazılarında ise yalnızca belli zamanlarda ortaya çıkabilir. Astım belirtilerinin belli zamanlarda görüldüğü durumlar şu şekilde sıralanabilir:
Aşırı kilolu olanlar ve sigara dumanına maruz kalanlar risk altında
Anne babası astım hastası olanların ve başka bir alerjik hastalığı bulunanların astıma yakalanma riskleri daha fazladır. Astım riski taşıyan diğer kişiler; aşırı kilolu olanlar, sigara içenler, sigara dumanına, yoğun hava kirliliğine veya meslek nedeniyle çeşitli kimyasallara maruz kalanlardır. Kişisel risk faktörlerinin yanı sıra hastalığın ortaya çıkmasında çevresel faktörler de etkili olmaktadır. Bunlardan bazıları; nezle, grip gibi solunum yolu enfeksiyonları, ağrı kesici gibi bazı ilaçlar, aşırı sevinç, üzüntü ve reflüdür.
Tanı detaylı hasta öyküsünden yola çıkarak konuluyor
Astım belirtileri görülen hastalarda tanı muayene bulguları ve bazı testlerle koyulmaktadır. Tanı için en önemli basamaklardan biri, hasta öyküsünün detaylı olarak alınmasıdır. Buradan yola çıkılarak kesin tanı için yapılabilecek testler şunlardır:
Astımdan korunmak için kişisel tedbirlerinizi alın
Astım tedavisinin amacı hastalığın kontrol altına alınması ve sağlanan iyi halin devam ettirilmesidir. Uygun tedavi ile hastalar iş ve sosyal yaşantılarında hiçbir değişiklik olmadan yaşamaya devam edebilirler. Tedavi için kullanılan ilaçların çoğu özel cihazları sayesinde nefes yolu ile kullanılır. Bu ilaçların bir kısmı nefes yollarını genişletirken diğer kısmı kortizon içerir ve hastalığın asıl nedeni olan mikrobik olmayan iltihaplanmayı giderir. Burada kullanılan kortizon ağızdan alınan gibi ciddi yan etkilere neden olmaz. Astımlı bir hastanın gündüzleri astım yakınmasının bulunmaması, gece astım nedeni ile uykudan uyanmaması, hastalığı tedavi eden ve kontrol altında tutan ilaçları kullanırken ayrıca hızlı etkili nefes açıcı ilaçlara gereksinim duymaması, nefes ölçüm testlerinin normal olması ve günlük işlerini engellenmeden yapabilmesi hastalığın tam kontrol altında olduğunu gösterir. Astımın tam kontrolünün sağlanmasının önündeki engeller; ilaçların doğru veya hiç kullanılmaması, sigara kullanımı ya da dumanına maruz kalma, hava kirliliği ve obezitedir. Sigaranın bırakılmasının ve obezitenin giderilmesinin astım kontrolünde önemli rol oynadığı unutulmamalıdır.